Ateş... Tutkuların elementi. Aşkın ve coşkuların dili ateştir. Heyecan veren her şeyi ısı, alev ve kıvılcımla tarif ederiz. Şiirler ateşli dizelerle doludur. Romanlar coşkulu aşkların ateşli kahramanların hikayeleridir. Su, toprak ve hava, insanoğlunu kuşatan güvenli bir limandır. Ateş ise, bu limandan bilinmeze doğru yola çıkmaktır. Araştırmaktır, hayal kurmaktır, keşfetmektir. Önemli buluşlar, görkemli gelişmeler, efsanevi olaylar, büyük fetihler hep alevlerin açtığı kapılardan geçilerek başlamıştır. Bir bakıma, hep, insanlığın geleceğe açılan kapısı olmuştur ateş.
Doğanın dört elementi içinde en esrarengiz olanı ateş. Bilim adamları onun tam olarak ne olduğunu tespit etmek için yüzyıllarca uğraş verdiler. Ateşi tanımak, anlamak ve kontrol altına almak için çalıştılar. Ateşin yardımı olmaksızın hemen hiçbir şeyin son halini alamayacağını gördüler. Bizleri hayrete düşüren tüm buluşlar, yeni ve karmaşık teknolojiler ateşin yardımıyla gerçekleşti. İnsanoğlunun milyon yıllık hikayesi, aslında ateşin hikayesidir.